17 Haziran 2024, Pazartesi
Çetin ÖZBEY
Çetin ÖZBEY [email protected]

“Sinsilik Simgesi Yılan” belgeselini izlerken aklıma bu türün insan sayılan uzantıları geldi.



Hele bir bakın etrafınıza. Oturduğunuz mahalle ve sitede birlikte yaşadığınız insanlara bakın. Gidin bizim köye orada yaşayanlara bir göz atın. Bu arada semtinizde sizi aldatmak için aport da bekleyen ticaret erbaplarını da gözleyin. İş yerimize de bakalım mı dediniz? Ona karışmam. Neme lazım.

Evet, etrafımızda sinsiliği iyiden iyiye kavramış, söz konusu davranışları yaşam şekli olarak benimsemiş insanımsı kişilikler var. Ve de bunları anlamak ve tanımak hayli zaman alır. Ve de bu garip yaratıkları tanımak için sarf ettiğiniz her saniye sizin, normal insanların zararına olur. Bu süreci kısaltmak için yardım etmemi ister misiniz? Evet nedir bu türün karakteristiği?



Oturdum başladım yazmaya. Beş paragraf yazdıktan sonra, kaleme aldıklarımı okuyayım dedim. Baktım ki benim tanıdığım uç örnek yazdıklarımla uyumlu değil. Acaba hissi mi davranıyorum diye düşündüm? İçinde bulunduğum ruh hali bunu mümkün kılmamış ve kendi tanıdığım tedavülde eşi benzeri bulunmayan sinsileri abartarak anlatmışım. İşte bu durumdayım anlayacağınız. Bu nedenle konuyu tarafsız bir şekilde incelemiş olan bir uzmanın seslenişi ile ve yapılan diğer derlemlerle şekillendirilmiş bir metni sizlerle paylaşmamın daha uygun olacağını düşündüm. Bu konuyu irdelemekteki maksadım bu türü daha iyi tanımanız ve de bu tehlikeli türü süratle çözümlemeniz olduğuna göre bu formatta yapacağım paylaşımın amacıma daha iyi hizmet edeceği açık.

Paylaşıma geçmeden önce bir neşriyatta okumuş olduğum bir hususu öncelikle ifade etmek istedim. Şahit olduğum yaşanmışlar beni bu sözün doğruluğuna inandırmıştı. YAKININIZDAKİ BİR İNSANIN SİNSİLİĞİNDEN DAHA TEHLİKELİ BİR ŞEY VARSA O DA SÖZ KONUSU İNSANIN DA İÇİNDE BULUNDUĞU ORGANİZE OLMUŞ SİNSİLİKTİR. Ne demiş ünlü düşünür. Açık, seçik düşmanın olan insanları sinsi insanımsılardan daha çok sev. Evet, insanın bu çirkin türü bu denli, düşmanınızdan beter tehlikeli.

Sinsi insanlar kimdir? Onları nasıl tanırsınız? Sinsi insanlar asıl niyetini belli etmeyen, sadece derdi işini yaptırmak olan çıkarları doğrultusunda hareket eden insanlardır. Gerçekleri kendi çıkarları doğrultusunda gizlerler. Etrafınızda bu özelliklere sahip insanlar varsa çok dikkat edin.

SİNSİ İNSANLARIN EN BELİRGİN ÖZELİKLERİ.

Sinsi insanlar, gerçek düşüncelerini, gerçek planlarını, gerçek eylemlerini sıkı bir şekilde saklayan; ancak zehrini ne zaman boşaltacağı hiç belli olmayan, bir nevi karda yürüyen ama izini asla belli etmeyen kişilerdir.

Genelde çok iyi rol yaptıkları için onları bir gün açık ettiğinizde ya da kendi orijinal karakterlerini sunduklarında yaşanılan hayal kırıklığı çok büyük ve yıkıcı olabilir. Sinsi insanlar genelde uzaklarda değil çok yakınımızdadır.  Kim bilir, belki siz de etrafınızda yer alan potansiyel sinsi insanlar olduğunu göreceksiniz. Bu 10 özelliğe çok dikkat edin, çevrenizde bu şekilde insanlar olduğunu düşünüyorsanız onlarda uzaklaşmanın, aranıza mesafe koymanın daha iyi olacağını bilmelisiniz.

Onlar sizin yakın dostunuz veya arkadaşınız olabilir. Hayatınızda motivasyonunuzu en yakınınızda kim çalıyorsa dönüp o tarafa bakın; orada muhakkak bir sinsi bulacaksınız.

GÜÇLÜNÜN YANINDA OLURLAR. Bu tarz biraz da yaradılışla da ilgilidir. Diğer bazı insanlarda da   görülebilen bir arazdır bu. Ancak Sinsi insanlar çoğunlukla ve genelde güçlü olanın yanında saf tutar. Zamanı gelince (?) her iki tarafa da oynarlar ama finalde her zaman güçlüye yanaşır. Onun gölgesinde aciz bir şekilde varlığını sürdürmeyi meziyet addeder. Zayıf ama haklı olanın yanında durmak pek işine gelmez. Kimin doğru kimin yanlış olduğunu bilecek kadar zeki olsalar da güçlüye bağlı olmak, onlarda kronik bir hastalık gibidir. Kurtulamazlar. Kurtulmak istemezler.

İYİLİK YAPARAK İNSANLARI KENDİLERİNE BORÇLU HİSSETTİRİRLER; Sinsi insanlar yaptıkları çeşitli iyilikler üzerinden prim yapmaya çalışırlar. Kendilerini bir üst mertebeye yerleştirirler ve ona bir iyilik borcu olduğunuzu bir şekilde hissettirirler. O yaptıkları ufak iyiliğin bedelini dolaylı yollardan size ödetmeye çalışırlar. Ve de bunun karşılığını alırlar. Etrafımızda bunun sonsuz örnekleri var.

KANDIRMAYI VE İKNA ETMEYİ BİLİRLER; Sinsi insanlar, genelde kırk yıllık çok samimi dost gibi davranırlar. Daha yeni tanışmanıza rağmen hızla samimi olmak isterler. Damardan girmeyi çok iyi bilirler, kısa sürede güveninizi kazanmaya çalışırlar. Genelde eğlenceli ve anlayışlı davranmaya çalışırlar ama onların davranışlarının altında yatan başka planları vardır. Sinsi insanları kolay kolay sinirlenirken göremezsiniz. Bu onların en tipik özellikleridir. Genelde içten pazarlık halindedirler. Kafalarının ardından her zaman gizli bir ajanda vardır. Sizinle işleri bittiğinde çeşitli bahanelerle ortaya atıp bambaşka bir insan oluverirler



KİBİRLİ VE KÖTÜ KALPLİDİRLER
; Esasen sinsi insanlar acınası kişiliklerdir. Bu kibrin ve kötü kalbin arkasında derin bir mutsuzluk hali yatar. Siz ne kadar iyi olursanız olun, onlar her zaman sizinle alakalı olarak niyet okumaları yaparlar. Hatta fazla iyi olmanız bile onları rahatsız eder. Sizinle ilgili çok kolay ve acımasız şekilde yargılar oluşturabilir. Aynı zamanda kavgalardan, tartışmalardan büyük haz alırlar. Sizden bir beklentisi ya da çıkarı kalmadığı gün bambaşka bir yüzünü görürsünüz

İYİLİĞİNİZİ DÜŞÜNÜYOR GİBİ YAPIP SİZİ MUTSUZ EDERLER; Sinsi insanlar, sizin daha iyi olmanızı çekemez ancak çıkarları gereği bunu da belli edemezler. En kötü özelliklerinden biri, sizin iyiliğinizi düşünüyor gibi yaparken sizi demoralize etmeleridir. Bir olay yaşadığınızda sizi düşünüyor gibi yaparken o olayın en kötü yönlerinin altını çizerek sizin aslında düşündüğünüz kadar iyi olmadığınızı hissetmenizi isterler. Toksittirler, " Ah canım senin için çok üzüldüm" derken bile samimiyetsizliğini bir şekilde hissedebilirsiniz.

YÜZÜNÜZE GÜLERLER ARKANIZDAN İŞ ÇEVİRİRLER; Sinsi insanlar aslında sizi sevmez ve çekemezler. Bu onların yaşamda iyi bir yerde hissetmeyip, her daim başkalarını kıskanmalarından kaynaklanır. Bu nedenle her daim arkanızdan iş pişirmeye hazır fırsat kollarlar. Bunu sinsi, yapmacık gülüşlerinden yakalayabilirsiniz. Aslında içlerinden sizi çekemez ama menfaatlerinden dolayı sizden kopamazlar.

BU SİNSİ KARAKTERLER TÜM GÖRÜŞMELERİNİ MENFAATLERİ DOĞRULTUSUNDA GERÇEKLEŞTİRİR. Ona bir iyilik yapana kadar size oldukça iyi davranır ve gönlünüzü hoş tutar. Fakat o istediği şeyi elde ettiğinde işler bir anda değişir. Sizi aramayı da sormayı da bir anda kesmeye başlarlar. Onlar için bir şeyler elde edemeyecekleri herkes değersiz ve boştur. Siz ona ulaşmaya çalıştığınızda o çoktan bir başkasının duygularını sömürmeye başlamıştır bile. Bu durum sinsi karakterler için hep böyle kısır bir döngü içinde devam eder.

HER ZAMAN ÇIKARCI DAVRANIRLAR SERGİLERLER; Sinsi insanların en belirgin özelliği çıkarcı olmalarıdır. İlk etapta size bu yüzlerini asla göstermezler ancak başka olaylara bakış açılarından bunu yakalayabilirsiniz. Eski arkadaşlarını ya da o an öteki olarak gördüklerini hemen satarlar. Başkalarının arkasından konuşurken, sık sık dedikodu yapıp onları diğer insanları kötülerken görebilirsiniz ama sizi çok özel bir yere koyduklarını söylerler. Kibirli yapıları vardır. İşler tersine döndüğünde bir anda aslan kesilebilirler. Bu o kadar ani bir değişimdir ki oldukça tedirgin edici hissettirebilir.

İNSANLARIN ZAYIF YÖNLERİNİZİ BULMAYA ÇALIŞIR VE SÜREKLİ İSTİSMAR EDERLER; Onların en çarpıcı emellerinden biri her şeyden haberdar olmaktır. Size dost gibi davranır, zayıf yönlerinizi öğrenmeye çalışırlar. Sizin mutsuzluklarınız ve zayıflıklarınız onları mutlu eder. Kötü anınızda üzülüyor gibi görünseler de sizin mutsuzluğunuz onları güçlü ve iyi hissettirir. Hemen akıl vermeye ve üstünlük taslamaya başlayabilirler.

KİMSEYE GÜVENMEZLER; Kendinden başka kimseye güvenmezler çünkü güvenilmez oldukları için kimseye güvenilmeyeceğini zannederler. Bu onların zayıf karakterlerinin bir parçasıdır.  Gerçek güvenin ve sevginin ne olduğunu tam olarak bilemezler. Sinsi insanlar karakterleri gereği sözde en çok sevdiklerine bile güvenemezler.

HİÇ KİMSE İLE GERÇEK YAKINLIK KURMAZLAR; Onların sizi çok sevdiğini düşünmeyin, sinsi insanlar kendilerinden başka hiç kimseyi sevmez ve düşünmez. Bu samimiyetsizi kişiler sizi hep seviyormuş gibi davranırlar. Bu size yanaşmak ve sizden maddi ya da manevi anlamda faydalanmaları adına uyguladıkları klasik bir yoldur.

THY GENEL KURUL TOPLANTISI: One Man Show

Daha önceki bir yazımda da ifade ettiğim gibi, her bilanço dönemini izleyen yılda gerçekleştirilen THY Olağan Genel Kurullarına bizzat katılmamakla birlikte takip ederim. Katılanlarla konuşup gözlemlerini paylaşmalarını ister ve sorulan soruları ve bulabilirsem cevapları okur değerlendiririm. Siteyi kapattılar, açıldı ve tekrar kapatıldı vb. konulardan ötürü son genel kurula ilişkin gelişmeleri gecikmeli olarak aldım.

Malum 2023 Yılı bilanço dönemi Olağan Genel Kurulu 24 Mayıs’ta yapılmıştı. Tutanağı okuduğumuzda soru ve cevapların tutanakta yer almadığını, divan başkanlığına yazılı sunulan soruların da tutanağa eklenmemiş olduğunu gördük.

Bu nedenle toplantıya katılan arkadaşlardan bu yılki toplantının detaylarını anlatmalarını istedim. Toplantı öncesi Yönetim Kurulu Başkanın Ahmet Bolat’ın koltuğunu koruyamayacağı yönünde haberler yapılmış ve bu yönde bir beklenti oluşmuştu. Ancak, toplantı açıklamalarını okuyunca, yönetim kurulu üyesi seçimi olmadığını görülmüş.

THY Yönetim Kurulu Başkanı / İcra Komitesi Başkanın/önceden seçilmesine karar verilmiş Divan Başkanı Ahmet Bolat, salona koltuğunu bir yıl daha koruyacağı garantisiyle girmiş ama rahat değilmiş, hatta biraz stresliymiş. Eskiden ön sıralarda oturan bütün hissedarlarla tokalaşıp, hoş geldiniz biyen Bay Bolat bu defa son anda salona girmiş ve yerine oturmuş. Öncelikle belirtmek isterim ki, Genel Kurul Toplantısına iştirak eden devlet temsilcilerinde tüm toplantının ses kaydı bulunmaktadır. Hissedarlarında toplantıyı kayda aldığı bilgisi tarafımda mevcut olan gerek görülmesi halinde kullanımına sunulacağı belirtilmiştir. Dolayısı ile toplantıda ifade edilenler konusunda kimsenin hakikat dışı beyanda bulunması mümkün değildir.

Otomatik Divan Başkanı olarak toplantıyı önceki başkanlıklarındaki tecrübesiyle adeta ONE MAN SHOW tarzında yönetmiş. Murat Şeker’in aldığı kısa bir süre hariç diğer profesyonellere hiç söz hakkı vermemiş. Önceden hazırladığı mesajlarını bazı sorulara denk geldiğinde açıklamış, ama soruların çoğunu daha sonra yazılı cevap verileceği gerekçesiyle duymazdan gelmiş.

Önceki haftalarda ülke gündemine oturan huzur hakları ve astronomik maaşlar konusunda açıklama yapmamaya çalışmış ama ısrarlı sorular üzerine, üst yönetim olarak aylık 102.000 TL huzur hakkı aldıklarını söylemek zorunda kalmış. Genel Müdür Yardımcılarını şirket ücret skalasında ilk defa ilk 50 ye girdiğini, Genel Müdüre verilen paranın muadilleri ile kıyaslayınca, az bile olduğunu ifade ederek bu yıl yüzde 300’e varan oranlarda artırıldığı iddia edilen zamları zımnen kabul etmiş. Cevaplama formunda bu konuda yönetimin cevabı: Bilgilendirme Politikamızın 10. Maddesi çerçevesinde Ortaklığımız prensip olarak piyasada ve/veya internet ortamında yer alan Türk Hava Yolları kaynaklı olmayan asılsız haberler, piyasa söylentileri ve spekülasyonlar hakkında herhangi bir görüş bildirmemektedir. Demek ki bu durumda sualin cevabını almak için THY’ nin doğru bir açıklama yapmasını beklemek gerekecektir. Evet konu ile ilgili toplantıdaki beyan ile yazılı cevapta belirtilen hususlar farklı.

Bu arada yerde yatan uçakların şirkete maliyeti nedir?   Ve Ajet satılacak mı sorularına Toplantı Başkanı çok sinirlenmiş ve soruyu soran hissedarlar, için 5. Kol faaliyeti gibi benzetmeler yapmıştır ki bu benzetme hissedarlarca ayıplanmıştır.

Toplantıda başkanın en sık tekrar ettiği cümlelerden biri de hissedarlara hitaben söylediği, “siz istediğinizi sorabilir ve konuşabilirsiniz, ama SPK kriterlerine göre bu ve benzeri sorulara cevap vermek zorunda değiliz” cümlesiymiş. Ancak Bay Bolat hangi SPK kriterinin sorulan soruları cevaplamasına engel olduğunu söylememiş. Onu biz de bulamadık.

Zaten toplantıdan sonra yayınlanan yazıdaki cevaplanmayan soruların çokluğu, bu SPK kriteri vurgusunun nedenini ortaya çıkarmış. Ancak, soruların cevaplanmasına engel olan sebep SPK kriteri değil, meğerse bilgilendirme politikalarıymış. Bazı soruları ise bu konuları KAP da yaptığımız açıklamalara duyuruyoruz diyerek cevaplamış. Bu bana çok ilginç geldi. Sorulan sorunun cevabı KAP açıklamalarında varsa, hissedar o soruyu neden soruyor diye düşünmeden edemedim.

Dikkatimi çeken bir soru / cevap ise THY Basın Müşavirliği tarafından THY ile ilgili yapılan açıklamaların neden şahsi hesaptan yapılmakta olduğuydu. (Sn. Serdar Başağaoğlu tarafından sorulmuştur.) Bu suale verilen cevap: Ortaklığımıza ilişkin gelişmeler bilgilendirme politikamıza uygun olarak kamuoyuyla paylaşılmaktadır. Demek ki THY’ nin kamuoyunu ve hissedarlarını bilgilendirme politikasında bilgilerin şahsi hesaplardan da yapılabileceği yazılı.  Bu cevap başka bir anlam taşır mı? Buna kargalar bile güler. Her kim kaleme aldı ise.

Velhasıl, 2023 Genel Kurulundan aklımızda kalan Bay Bolat’ın yaptığı tek adam yönetimi gösterisi ve cevaplanmayan birtakım sorular oldu.  Ancak bir gün bu soruların kendilerine tekrar sorulacağına inanmaktayız.

“Sinsilik Simgesi Yılan” belgeselini izlerken aklıma bu türün insan sayılan uzantıları geldi.

Yorumlar

Sigma ~ 10 gün önce
Siyasal islamın sonu geliyor

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Sn Çetin bey ~ 14 gün önce
Üstad,sinsi insanlardan ülkemizde o kadar çok var ki. Hele Thy gibi sirketlerde yönetici olarak. Böylelerini o makamlara torpille atayanlar da öyleler onlara oy ve destek verenler de. O yüzden her bakımdan iyice kötüye gidiyoruz ama kimin umurunda? Size ve ailenize iyi bayramlar diler,saygılar sunarım...

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Kara Adam ~ 14 gün önce
Bayram neşeniz benden olsun. Anlatılır ki, şimdi Thy’de yönetici olan Mahmut yayla, yıllar önce thy yönetim binası asansöründe ilk defa Bay Bolatı görür ve koyu esmer teni nedeniyle onu Hintli zannederek yardımcı olmaya çalışarak welcome, how are you, what about india vs diye konuşmaya çalışınca Bay Bolat bozulup, ben buralıyım sen ne anlatıyorsun demiş. Mahmut Yayla da sonradan toparlamaya çalışmış mahcup olarak. Herkese mutlu bayramlar diliyorum.

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000