THY GENEL KURULUNDA SORDUĞUM SORULAR

Genel Kurul sorularına verilen cevapların THY Yatırımcı İlişkileri Sayfasında yayınlandığını, yazılı olarak divana sunduğum bazı soruların sansürlenmiş olduğunu, verilen cevapların ise benim için hiç sürpriz olmadığını, geçen haftaki yazımda belirtmiştim.

https://investor.turkishairlines.com/documents/genel-kurul/thy-a_o-24_05_2024-tarihli-genel-kurul-soru-cevap-dokumani_vfa.pdf

Toplantıda biri şifahi olmak üzere toplam 12 soru sormuş; 11 sorudan oluşan imzalı soru belgesini divan başkanlığına bizzat sunmuştum. Bu belge, Genel Kurul Tutanağına eklenmemiş ve bu uygulamanın yanlış olduğu, Airporthaber tarafından aynı gün okurlara duyurulmuştu.

Sorular-Cevaplar belgesinde metni değiştirilen, daha doğrusu sansürlenen iki soruyu görünce, bu maksatlı yanlışın sebebini anladık. Öncelikle bu sorulardan başlayalım.

Soru-Cevap Belgesinde metni değiştirilen (bir bölümü sansürlenen) sorular.

Divan Başkanlığına sunduğum soru belgesindeki 5 ve 8 no.lu soruları, Yatırımcı İlişkileri sayfasına koydukları açıklamanın 26 ve 27. Maddelerinde, prensip olarak cevaplamamış olduklarını gördük. Gerekçeyi şirket bilgilendirme politikasının 10. Maddesinde bulmuşlar. Bu hususu aşağıda açıklayacağım.

Soruların değiştirilerek soru-cevap belgesine yazılmış olduğunu söyledim. Bunu nasıl yapmış olduklarını izah edeyim. Ben 5. soruda; 2 eski THY personelinin, eş zamanlı olarak bir partinin İstanbul İl Yöneticisi oldukları halde, THY ile ilişiklerinin o dönemde neden kesilmediğini; Kendilerine o dönemde, maaş ödendiği ve THY’nin kiralık arabalarının tahsis edilmiş olduğu iddialarının doğru olup olmadığını sormuştum. Bu soruyu kendi belgelerine yazarken, isim ve soy isimleri sansürlemiş olduklarını tespit ettim.  

Aynı şekilde, 8 nolu soruda, “Yapılan protokollerle bazı cemaat, dernek ve dini topluluklara bedava veya yüzde elli indirimli bilet, kargo ve fazla bagaj desteği verildiği; bu topluluklara dahil kişilerin uçuş sınıflarının ücretsiz yükseltildiği iddiaları doğru mudur? Doğruysa sebep ve gerekçelerini açıklar mısınız?” Diye sormuştuk. Bu soruda da dernek vb. dini yapılanmaların isimlerinin soru metninden çıkarılmış olduğunu tespit ettik.

Bunun adı belgede tahrifattır. Çünkü Divan Başkanlığı’na sunduğum imzalı kâğıtta bu isimler vardı ve belgenin bir kopyası da bende mahfuz. Sonraki bölümde açıklayacağım üzere, bu sorulara asılsız diyerek zaten cevap vermediler. Yaptıkları bu saptırmayı yeterli görmemiş olacaklar ki; soruyu da sansürlemişler. Madem bu işlemler asılsız, sorulardaki kişi ve dernek isimlerini neden sansürlediniz? Neyi gizliyorsunuz?  Diye sormazlar mı?  

Taca atılan sorular:

Bunlar THY DO&CO ile ilgili sorulardı. Mealen, “İştiraklerimizle ilgili önemli nitelikteki gelişmeleri Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda duyurmaktayız” diyerek bu soruları cevaplamadılar ve topu yine taca attılar. Yine diyorum, çünkü, ben bu soruları önceki genel kurullarda da sormuş ve cevap alamamıştım. Bu yüzden, soruları okumadan önce, “önceki genel kurullarda yeterli ve düzgün cevap alamadığım için tekrar soruyorum” diye açıklama yaptım. Neydi bu yıllardır cevap verilemeyen sorular derseniz, kısaca şöyle özetleyeyim:

• Avusturya tescilli DO&CO şirketi ile 15 yıllığına yenilenen ikram anlaşmasının olmazsa olmaz şartı olarak kamuoyuna deklere edilen 100 milyon dolarlık şerefiyenin bu şirketten alınıp alınmadığı;
• THY DO &CO İkram Hizmetleri A.Ş.’nin tek kontrolünün, hisse devri yoluyla Avusturyalı DO&CO Aktiengesellschaft tarafından devralınması için Rekabet Kurulundan neden izin alındığı, bu devir işleminin yapılıp yapılmadığı;
• İBB’ den 2009 yılında YİD modeliyle, 25 yıl süreyle kiralanan ve sonradan süresi 31 yıla uzatılan Hatice Sultan ve Fehime Sultan yalılarının, aradan 14 yıl geçtiği halde, neden işletmeye açılamadığı, şirket ve dolayısıyla (%49) kamu zararına yol açan bu gecikmenin nedenini izah etmelerini talep etmiştim.

Tenezzül buyurup, cevap vermek yerine, “KAP açıklamalarımıza bakın” dediler ama bu soruların cevapları THY’nin KAP a bildirdiği açıklamalarda yok. Olsa, zaten sormazdım.

Şirket Bilgilendirme Politikası bahane edilerek cevabı verilmeyen sorular:

Bu soruların ikisinin sansürlenmiş olmaları konusundaki tespitimiz bir yana, toplam 5 adet sorunun tamamını asılsız haber, piyasa söylentisi ve spekülasyon olarak yaftalayıp cevap vermeyi reddettiler. Cevaplardaki kerameti kendinden menkul mantık yürütmelerine göre THY kaynaklı olmayan hiçbir bilgi, açıklama doğru olamazmış.

Bu soruların ikisini sansürlenen sorular bölümünde açıklamıştık. Diğer 3 sorudan biri yönetici personele verildiği iddia edilen astronomik ücretler, diğeri son haftalarda aniden ve gerekçesiz olarak gerçekleştirilen işten çıkarmalar, sonuncusu da bir uçak yer kazası yapan kaptan pilotun VİP kadrosuna alınarak Cumhurbaşkanlığı uçaklarını kullanması ile ilgili iddialar hakkındaydı.

THY yöneticileri ya bu soruları uydurduğumuzu, daha doğrusu herhangi bir somut bilgiye, belgeye dayanmadan sorduğumuzu zannediyorlar ya da verecek cevapları yok.

Sonuç olarak, SPK kriterleriymiş, genel kurulmuş, hissedarı doğru bilgilendirmeymiş, bunlar bizi bağlamaz. Bizim kendi bilgilendirme politikamız var. Gerekirse sorularınızı bile sansürleriz; “asılsız” diye yaftalayıp örtbas ederiz, demiş oldular.

Keyfe keder cevaplanan sorular:

Keyfe keder diyorum. Çünkü bu soruların işlerine gelen taraflarını işlerine geldiği şekilde çarpıtarak cevaplamış olduklarını gördüm. Değerlendirdim.

Ben şirketin yıllar itibarıyla şüpheli hale gelen ve muhasebe kaydından silinen milyonlarca dolarının toplam tutarını ve sebeplerini açıklamalarını talep ettim. Ezberlerini tekrar ederek, bilançodaki şüpheli alacak tutarlarını ciroya oranlayarak, tablosunu yapmışlar.

Ben geçen yıl 20.000 personelin işe alınmış olmasını ve personel giderlerinin yüzde yüzden fazla artmış olmasının sebebini sordum. Onlar bu fahiş rakamın yarısını, taşeron işçilerini de kadroya aldıklarını iddia ettikleri Destek AŞ kadrosu ile açıklamaya çalışmışlar.

THY filosundaki bazı uçakların motor sorunları, hidrolik arızası vb nedenlerle operasyondan çekildiği iddialarının doğru olup olmadığını sormuş ve âtıl kalan, yani uzun süre yerde bekleyen uçaklar nedeniyle ortaya çıkan maliyet ve kar kaybı konusunda hissedarları bilgilendirmelerini talep etmiştim.  Yazılı cevaplarında sadece motor sorunları nedeniyle, 23 uçağın uçuştan çekilmiş olduğunu belirtmişler (Oysa, toplantıda Ahmet Bolat bu rakamı 16 olarak telaffuz etmişti!)

Toplantıda THY YKB ve Divan Başkanı Sayın Ahmet Bolat tarafından açıklandığı halde Toplantı Tutanağına yazılmayan hususlar da vardı.

Mesela son günlerin gündemini oluşturan THY Yönetim Kurulu üyelerinin almakta oldukları huzur hakkının güncel aylık net tutarının 102.000 TL civarında olduğunu söyledi.

Mesela, üst düzey yönetici personel zamlarını kabul etti ve İlk defa genel müdür yardımcıları maaş skalasında ilk 50 ye girdiler dedi. Genel Müdürün maaşını sektördeki maaşlara göre hala az olduğunu da ilave etti. Kendisinin iştirak şirketi World Expres’ten aylık 2.000 EUR huzur hakkı aldığını açıkladı.

Şirketin en büyük yöneticisi en azından bu açıklamaları yaparken, altındaki kadro bunlar vb. birçok açıklamayı, Toplantı Tutanağına ve eki olan Sorular-Cevaplar Belgesine yazmadılar.

Sonuç olarak, bir genel kurul da böyle geçti. THY’nin mevcut üst yöneticilerinin asılsız diye yaftalayarak cevaplamaktan imtina ettikleri sorular, muhtemelen ve zamanla, başka mecralarda da karşılarına çıkacaktır. Bu defa cevap vermeye mecbur kalacaklardır, diye düşünüyorum.

Belli ki; henüz bu gerçeğin bilincinde değiller.