Türkiye yeni bir döneme başlıyor. Yeni dönemin başlangıç tarihi olarak 12 Haziran 2011 diyebiliriz. Ülkemizde genel seçimler yapıldı ve Ak Parti her iki seçmenden birinin oyunu olarak yeniden iktidara geldi. Seçim döneminde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın en çok övündüğü noktalardan biri de havacılık sektörü idi. Kısacası Ulaştırma Bakanlığı’nın yaptığı icraatlardır.
Bu köşe
Bu tür yazıları yazmak o kadar zor ki. Bir şirketin içinde bulunduğu açmazı anlatmak şirket açısından ne kadar olumsuz bir durum olsa bile sektörel yayın yapan bizlerin görevi olduğunun altını çizmek isterim. Evet SAGA Havayolları için tehlike çanlarının çaldığı son haftaya girdik.
Neden son haftaya girdik? Çünkü SAGA’nın ruhsatının yenilenmesi gerekiyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğ&
Havacılığa doyduk mu ne? AnadoluJet ile Borajet dışında pek bir sessizlik hakim. Azcık SKY Havayolları'nın sesi çıkıyor. Yaz sezonuna girdik o yüzden mi bu sessizlik? Yoksa herkes halinden memnun mu? Tek sorun charter firmalarına Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün gönderdiği ültimatom mu yoksa?
Yaz sezonuna girdik. Kampanyaların havada uçuşacağını zannediyordum. Öyle ya okullar da tatil oldu. Tatil dönemi başladı ve yolcu kapma
Hiç kimse kusura bakmasın. "Dost acı söyler " sözünün gereğini yerine getireceğim. Bazılarının "Aman öyle yazı yazma, Bilal Bey kin tutar, buğuz yapar, sektörle aranı bozar" söylemlerine aldırış etmeden yazacağım. Zira bu sektör hepimizin, var olacaksak hep beraber var olmalıyız.
Bilal Ekşi'nin ataması yapıldığı zaman sektörde içten içe homurdanmalar olmuştu. Bakmayın herkesin şirin gör&uu
Bu kadar vefasızlık olur mu? Bu kadar ürkülür mü? Bu kadar haksızlık olabilir mi? Bu kadar yalnızlığa mahkum edilir mi? Bu kadar ahde vefasızlık olabilir mi? Üzgünüm çok üzgünüm. Hem de çok üzgünüm bu kadar haksızlığa değer mi diye üzgünüm.
İzmir Çiğli...
Hava Kuvvetlerimizin 100 ncü yılı. Tarihi bir an. İzmirliler Çiğli Askeri Havaalanı'nı hınca hınç doldurmuş. Yolla
Değerli okurlarım, geçen hafta yazmış olduğum "havacılıkta mafyavari olaylar" başlıklı yazım oldukça ses getirdi. Öyle bir yaraya parmak basmışız ki çok sayıda telefon ve mail tebrikleri aldım. Tabi bunun yanında olayların bu kadarla sınırlı olmadığı da ortaya çıktı.
Bundan sonrası SHGM'nin ve hukukun görevi diyorum. Biz yolu açtık. Yolda yürümek, iddiaların derinlemesine soruşturulmasının yükümlülüğü yetk
Bu yazı ne bir senaryodan alıntı ne de bir efsanedir. Tamamen olaylara karışmış kişilerle yapılan görüşmeler sonrasında yazılmış bir yazıdır. Yani yazının kahramanları sektörümüzün içindedir ve halen çalışmaktadırlar.
Herşey bir ihbar üzerine ortaya çıktı. ‘Asarım, keserim, biçerim’ diyen bir kişinin varlığından bahsedildi. Sonra bu kum tanesi kadar küçük iddianın peşine düşüp kovaladık, kovala
Türkiye seçim sathında iken serseri mayın gibi ortalıkta dolaşan kasetler havacılık sektörüne sıçradı. Bu konu aslında ne kadar mide bulandırıcı olsa bile bazılarının popularitesini artırma adına kullanılacak bir reyting aracıdır.
Bel altı çalışmayı seven, birilerine ‘oh seni nasıl yakaladım’ dercesine ekran kullanan ve kalemşörlük yapanların arayıpta bulamadığı bir fırsattır.
Tarkim Havacılık’ın sahibi İbrahim Faruk Bayındı
Bir atasözü var. "Filler tepişir çimenler ezilir"
Bu sözü Hava-İş Sendikası ile temsil ettiği işçilerin yöneticileri arasındaki çekişmeye uyarladığınızda "İşveren-sendika kavga eder, olan çalışanlara olur" şeklinde durum ortaya çıkar. Hava-İş Sendikası ile THY ve bağlı şirketleri arasındaki kavga yıllardır sürüp gider.
Son kavga Türk Hava Yolları ortaklığındaki Turkish Engine Center'da yaşanıyor
Ülke yararına yazmış olduğunuz bir yazının pek rağbet görmediğini biliriz. Ama "bir kişi de okusa yine faydası var" diye düşünürüm ben. Bu internet medyasının okurlar açısından en cazip tarafı keskin yazılan yazılara yorum atıp kapışma sağlamaktır. Geçen hafta yazmış olduğum yazı buna bir örnektir. Bir camiaya yönelik yazmış olduğum yazı bazılarının damarına dokundu. Bu camianın, yazıda geçen mantaliteye uygun olanların saldı
Biz çok gördük meydanı boş bulunca işkembei kübradan atanları. Ama karşınıza geldiklerinde süt dökmüş kedi gibi pısırık pısırık dolanırlar. Geçen hafta Pilotlar Vakfı'nın yeni yönetimini belirlemek üzere seçim yapıldı. Medeni ölçüler çerçevresinde yeni seçilen yöneticileri kutluyoruz. Umarız başarılı olurlar.
Gözde bir o kadar da elit insanlar zümresi olarak gördüğüm&
Devir ne kadar değişti değil mi? Yıllar öncesinde DHMİ'nin işletmeciliğini sorguluyorduk. Atıl yatırımları, işletilemeyen meydanları, tarla haline gelmiş hayvanların otladığı, köylülerin harman olarak kullandıkları havaalanlarını. Kim ne derse desin, eleştirmek için her türlü süslü kelimeleri kullanırlarsa kullansınlar Türkiye'deki değişim havacılık alanında en üst seviyeye ulaşmış vaziyette.
Gelin görün ki son yıllarda havacıl
Önce Fly Havayolları ardından sırasıyla Golden Havayolları, Best Air, Anka Air (World Focus), Turkuaz Havayolları derken beş şirketimiz gökyüzü defterini kapattı. Tabi bunlara her ne kadar KKTC şirketi desek bile Kıbrıs Türk Hava Yolları'nı da eklemek lazım. Ali Sabancı "3 buçuk şirket kalacak" dediğinde hepimiz tepki göstermiştik. Şimdi havacılık sektörünün kara kara düşünmesi gerekiyor. "Neden bu batışlar"
Bu ne acele? Yangından mal mı kaçırıyorsunuz? Henüz hiçbir şey net değilken nedir bu panik? Sektörü fokur fokur kaynatmanın ne gereği var? Gerçekleşmesi halinde kucağımızda yıllarca tartışacağımız bir bebeğimiz daha olacak. Daha gerçekleşmeden tepkileri almaya başladık bile. İsimlerini tek tek saymak istemiyorum ama özel sektörde tam mutabakat var. Sektörün algılaması şöyle "O atama gerçekleşirse yandık!"
Neden
Hamdi Topçu, Temel Kotil, Orhan Birdal, Ali Arıduru,Haydar Yalçın, Oktay Erdağı, Şahabettin Bolukçu, Sani Şener, Ali Sabancı, Murat Ersoy, Abdülkadir Kolot, Tahir Görgülü, Yıldıray Karaer, Levent Uzunokur, Sedat Özkazanç ve daha niceleri. Kim bu kişiler? Havacılar mı? Yok canım bazılarına göre bunların havacılıkla yakından uzaktan bilgileri yok.
Hemen izah edelim. Kendini dev aynasında gören bazı şahsiyetler "havacı kimdir"
Türkiye'de şöyle bir algı var. Türk Hava Yolları üzerinden havacılık şekilleniyor. Kimine göre havacılığın yüzde 60'ı kimine göre ise yüzde 70'i Türk Hava Yolları'ndan müteşekkil. Havacılığı böyle gördüğünüz sürece kısır döngü içerisinde kalırsınız. Uzaktan, yakından bütün çıkar çevrelerinin yeni hedefi de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü. İçimizde
Uzak diyarlardan yazdığım ikinci yazı bu. Her ne kadar havacılık sektöründeki gelişmeleri yakından takip edemesem bile AirportHaber’in güzel haberlerinden faydalanmaya çalışıyoruz. Hatırlarsanız iki hafta üst üste havacılık sektörünün içinden siyasete birilerini gönderilim diye tavsiye niteliğinde yazılar yazmıştım.
Siyasete girecek herhangi bir havacının, sektörün sorunlarına daha iyi eğileceğini ve bu alanda &c
Değerli okurlarım öyle bir zaman ki nereye gitseniz altında her türlü çapanoğlu aranıyor. Malum milletvekili olmak isteyenler için her türlü atraksiyonun meşru olduğu bir dönemdeyiz. Kendi alanımda yani havacılık üzerine yapılması gereken haberleri yapmak üzere dünyanın neresine olursa olsun gitmeye gayret ediyorum. Bu bağlamda AirportHaber’in köşe yazarlarından Doç.Dr. Korhan Oyman’ın Dekan Yardımcılığı g&o
Bugüne kadar havacılık sektöründe siyasete girme cesareti gösteren oldu mu ben hatırlamıyorum. Ama son sekiz yılda yaşanan gelişmeler, havacılık sektörünün artan popülaritesi siyasete de göz kırpacak boyuta ulaştı. Milletvekili adayı olmasa bile Antalya Belediye Başkanlığı'na aday olan Talha Görgülü dışında havacılığı yakından takip eden bendeniz 2002 yılında milletvekili aday adayı olmuştum. Kısmet değilmiş olamadık ama henü
Türk Hava Yolları'nın yadsınamaz yükselişi devam ederken yaklaşan seçimler öncesinde bazı söylemler yükselmeye başladı. Üst yönetimin hızını kesmek isteyen alt yöneticilerin alınan kararları uygulamakta yavaş davrandıkları iddiaları ile çalkalanıyor. Bu söylemleri doğrulayacak birkaç olaya şahit oldum.
Ortalığı karıştırıcı bir kehanette bulunmuyorum. Ama gördüklerim, duyduklarım bu iddiaları doğrulayıcı ni
Türk Hava Yolları, Türk Hava Yolları Teknik A.Ş, Pratt&Whitney-THY Teknik Uçak Motoru Bakım Merkezi geçmişte HAVAŞ ve yanılmıyorsam USAŞ. Bütün bu şirketler bir kişinin egosu yüzünden çokça zor dönemler geçirdi. Kimden mi bahsediyorum? Siz onu benden daha iyi tanıyorsunuz. Hatta "AĞA" adını da siz koydunuz.
HAVA-İŞ Sendikası geçen hafta kızılca kıyameti kopardı. Belli ki paçası tutuşmuş. Yang
Bir Isparta kazası bir de Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu kazası Türkiye gündeminden hiç düşmedi. Saman alevi gibi bir sönüyor bir parlıyor bu iki kazanın tartışmaları. Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopterin Kahramanmaraş'ta düşmesinden sonra yaşanan tartışmalar son raporla birlikte yeniden alevlendi.
Tartışmalar devam ediyor ama bilgi kirliliği halen önlenmiş değil. Önlenecek gibi de görünmüy
AnadoluJet, Türk Hava Yolları’nın alt markası. Henüz resmi bir statüsü yok. Böyle ne kadar gider bilmiyoruz ama AnadoluJet markası sadece Anadolu’nun değil artık dünyanın belleğine yerleşmiş durumda. Satışa çıkartsanız hemen satılacak bir ticari değer haline geldi. Ticarette de bilinirliliğin önemi çok fazla olduğuna göre THY’nin markalaştırma stratejisinin doğru olduğunu söyleyebiliriz.
Her ne kadar popüler
Türk Hava Yolları bir kez daha KKTC ile ortaklık kuruyor. Bu kez ortaklığın yüzdesi az olsa bile yönetimin ağırlığı Türk Hava Yolları'nda. Türk Hava Yolları’nın ilk ortaklığı 4 Aralık 1974 yılında Kıbrıs Türk Cemaat Meclisi Konsolide İnkişaf Sandığı ile KTHY kurularak gerçekleşmişti. Bu ortaklık başlangıçta stratejik olarak düşünülse bile yıllarca Türk Hava Yolları’nın sırtında bir kambur olmuştu.
Onca siyasi kadro şişk
Hava-İş, Türk Hava Yolları Teknik A.Ş'de grev kararı alacağını duyurmasının ardından gözler sendikaya çevrildi.
Sendikanın mevcut yönetimi bir yandan Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri ile meşgul olurken diğer yandan da muhalefetin genel kurul baskılarını püskürtmeye çalışıyor.
Bu iki konu ile ilgili gözlemlerimi aktarmadan önce bazı şeylerin hatırlanmasında fayda olduğunu düşünüyorum.
Durumdan vazife çıka
